Facts about Talc

Talk Davaları

– ne durumdalar?

You may have heard about juries awarding large verdicts in lawsuits in North America alleging that talc-based Johnson’s Baby Powder can cause ovarian cancer or mesothelioma and that, in relation to this, a Johnson & Johnson subsidiary, LTL Management LLC (LTL), voluntarily filed for Chapter 11 bankruptcy.

But you may not know this: in the majority of U.S. jury trials, including six out of eight trials that happened in 2021, juries have concluded that Johnson & Johnson’s product was not responsible for the plaintiffs’ cancer. In other instances, judges have dismissed cases outright based on their own review of the facts, and many of the verdicts against Johnson & Johnson that have been through the appellate process have also been overturned.

Despite the evidence presented in court, and the fact that Johnson & Johnson discontinued the sale of Johnson’s Baby Powder in the United States and Canada in 2020, there continue to be more lawsuits filed in North America and a few extraordinary verdicts in U.S. state courts that have contradicted the science. That’s why Johnson & Johnson began a process in Ekim 2021 to resolve these lawsuits in a way that would be reasonable for all involved, including anyone who may have legal claims in North America against Johnson & Johnson currently or in the future. To achieve this goal, LTL voluntarily filed for Chapter 11 bankruptcy, following an established and legal process for resolving these cases. You can learn more about this here.

The stories of anyone suffering from any form of cancer are tragic. We sympathize deeply with these patients and their families, and we appreciate that they seek answers. The science and the facts, however, show that their illnesses were not caused by their use of our talc-based products.

Biz, dünyadaki herkesin sağlıklı ve uzun bir ömür geçirmesi gerektiği ilkesine derinden bağlı bir şirketiz. Biz de tıpkı sizler gibi anne-babayız, büyükanne büyükbabayız, evladız, kardeşiz. Ürünlerimizi kendimiz, çocuklarımız ve torunlarımız için de kullanıyoruz. Bize duyulan güvenin çok büyük sorumluluk doğurduğunu biliyoruz ve bu sorumluluk konusunda büyük özen gösteriyoruz.

Decades of independent scientific testing have confirmed that our products are safe, do not contain asbestos and do not cause cancer.
 
We recognize the anxiety and confusion these cases have caused, and that many people who have used and continue to use talc-based products have questions. We also know there will be more discussion. This site is designed to share the facts about talc and these cases, and to help you and your family understand the steps we have taken and why we continue to stand behind the safety of Johnson’s Baby Powder.

Gerçekler

  • Güvenliğe Olan Bağlılığımız Seçtiğimiz Talk Madeni ile Başlar

    Ürünlerimizde kullanılan kozmetik amaçlı talka asbest bulaşmadığından emin olmak için sürecin her aşamasında çok dikkatli davranırız. Talkın sadece %5’i kozmetik amaçlarla kullanılır. Geri kalan kısmı ise çatı sistemleri, yapı malzemeleri veya seramik gibi endüstriyel ürünlerde yer alır. Bir talk madeninin talk ürünlerimize kaynak olabilecek nitelikte olduğuna karar vermeden önce, mineral tortusunun nasıl ve nerede oluştuğu bilgisine her yönüyle hakim olan uzman jeologlarla birlikte madeni ayrıntılı biçimde değerlendiririz.

    Johnson’s Baby Powder için kullanılan talkın çıkarıldığı ABD ve Kanada’da bulunan madenlerle ilgili resmi ve akademik raporlar, ürünlerimizde kullanılan bu talk cevherlerinde asbest bulunmadığını kanıtlamaktadır.

  • Kullandığımız Talkta Asbest Olduğu İddiası Uzun Yıllar Önce Çürütüldü

    Güvenilir olmayan test yöntemlerine dayanan ilk ve hatalı raporlar medyada 1970’li yıllarda yer almaya başladı ve kullandığımız talkın asbest içerdiği iddia edildi. FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) çalışanları da dahil, dünyanın dört bir yanında çok sayıda bilim insanı bu konu üzerinde yıllarca çalıştı ve sonunda Johnson & Johnson’ın kullandığı talkta asbest olmadığı sonucuna vardılar.

    Teknoloji geliştikçe, bilim insanları ve düzenleyici merciler talkta asbesti güvenilir ve doğru biçimde test eden yöntemler üzerinde anlaşmaya vardılar. Johnson & Johnson bu standartları karşılamakla kalmaz, talktaki asbesti güvenilir ve doğru biçimde ölçen en son teknolojik yöntemleri kullanarak bu standartların ötesine geçer. Kullandığımız talkı sadece geleneksel mikroskoplarla incelemekle yetinmeyip, çok daha yüksek büyütme olanağı sağlayan elektron mikroskoplarıyla da inceleriz.

    1970’li ve 80’li yıllarda, talk işlenen tesislerimizde her saat başı örnek alarak asbest testleri gerçekleştirdik. Öğütülmüş talk cevheri örnekleri birleştirilip en az ayda bir kez test edildi. Paketlenmeye hazır talk örnekleri birleştirilerek en az iki haftada bir teste tabi tutuldu. Ek bir denetleme olarak, bu örnekler her üç aylık zaman diliminde bir kez daha test edildi.

    Bu testlerin bir anlamı vardır: Bir test ne kadar fazla tekrarlanırsa, o testten elde edilen sonuç o kadar kesin sonuç ve güvenilir olur. Testi bir kez uygularsanız, sonucun güvenilirliği sadece belli bir seviyede olur. Yıllar boyunca her hafta yapılan testlerde aynı sonucun alınması, ürünümüzün asbest içermediği konusunda yüksek seviyede güvenilirlik sağlıyor.

  • Önde Gelen Bilim İnsanları ve Düzenleyici Merciler Kullandığımız Talkı Test Edip Güvenli Olduğunu Onayladılar

    Kullandığımız talkın tüketicilere zarar verebileceği iddiaları Johnson & Johnson olarak çok ciddiye aldığımız bir konudur ve bu nedenle ürünlerimizin asbest içermediğini kanıtlamak için bazı bağımsız enstitülerden, laboratuvarlardan ve üniversitelerden kullandığımız talkı test etmelerini istedik. Bu testler kullandığımız talkın asbest içermediği konusunda kanıt sağladılar. Bu kuruluşlardan bazıları şunlardır:

  • Talkın Güvenliğiyle İlgili Değerlendirmelerde FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi)

    Görevi toplum sağlığını korumak olan FDA, kozmetik ürünlerinin güvenilir olmasını ve doğru etiketlenmelerini sağlamaktan da sorumludur. FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) uzun yıllar boyunca Johnson & Johnson’s tarafından kullanılan talk da dahil olmak üzere kozmetik amaçlı talkla ilgili çok sayıda inceleme ve test gerçekleştirdi. FDA, 1970’li yıllarda Johnson & Johnson’ın ürünleri de dahil olmak üzere kozmetik amaçlı talk ürünlerine asbest bulaşıp bulaşmadığı konusunda dört yıl süren yoğun bir araştırma yürüttü. Bu araştırmanın sonucunda FDA, “bu ürünlerde [Johnson & Johnson ürünleri de dahil] kullanılan talkların hiçbiri kirletici madde olarak asbest içermemektedir” sonucuna vardı.

    FDA 1986 yılında, yürüttüğü çalışmalara ve sürdürdüğü denetimlere işaret ederek kozmetik amaçlı talk ürünlerine uyarı etiketi yapıştırılmasını gerektiren bir neden olmadığını açıkladı. Hatta FDA açıklamasında, “kozmetik amaçlı talk ile asbeste maruz kalma riski, en kötü ihtimalde bile, yaşam boyu çevresel arka plan seviyesindeki asbeste maruz kalma riskinden daha düşüktür” ifadesi yer aldı.”

    FDA 2009-2010 yılları arasında, içlerinde Johnson & Johnson'ın Bebe Pudrası ve artık üretilmeyen Shower to Shower (JOHNSON’S® Bebe Pudrası ve Shower to Shower dahil) ürünleri için talk tedarik ettiği dört talk tedarikçisinden alınan ham talk üzerinde testler yürüttü ve hiçbirinin asbest içermediğini tespit etti.

    Yine 2014 yılında FDA, talk ve yumurtalık kanseri arasındaki ilişkiyi araştırırken talk kullanımı ve kanser arasında bir ilişki olduğuna dair kesin kanıt bulunmadığını açıkladı.

    FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi), Johnson & Johnson tarafından kullanılan talk üzerinde testler yürüttüğü uzun yıllar boyunca Johnson & Johnson’a ilk kez 18 Ekim, 2019 tarihinde, bir partiden alınan bir şişe Johnson's Baby Pudra eser miktarda (%0,00002) krizolit asbest kalıntısı bulunduğu yönünde bilgilendirmede bulundu. Öte yandan, FDA başka bir parti talktan alınan numunede ise asbest tespit edilmediğini belirtti. Konuya ihtiyatla yaklaşan Johnson & Johnson Consumer Inc. FDA testine konu olan partiyi kendi iradesiyle geri çağırdı. Konuyla ilgili derhal derinlemesine bir inceleme başlatan Johnson & Johnson Consumer Inc, test numunesinin sağlamlığı ve test sonuçlarının geçerliliği gibi test sonuçlarıyla ilgili sorulara yanıt bulmak için FDA ile birlikte çalışmaya devam etmektedir.

  • Çalışmalar Kullandığımız Talkın Güvenli Olduğunu Gösteriyor

    Johnson's Baby Powder ve eski ürün Shower to Shower da dahil olmak üzere, Johnson & Johnson’ın talk pudralı ürünlerinin kullanımının güvenli olduğu çok güvenilir çalışmalar tarafından ortaya kondu.

    Yumurtalık Kanseri: Four major independent cohort studies that followed more than 80.000 women who used talcum powder over a period of at least 6 to 24 years to determine if talcum powder use for feminine hygiene causes ovarian cancer concluded that the use of talc is not associated with increased risk of ovarian cancer. Prospektif kohort çalışmaları, bir ürünün kullanımı veya o ürüne maruz kalınması ile belli bir hastalık arasında ilişki olup olmadığını araştırmak için kabul gören ve güvenilir bir yoldur. Bu tip çalışmalarda bir grup insana belli ürünlerin kullanımı da dahil olmak üzere olası risk faktörleri hakkında sorular sorulur ve belli bir süre boyunca ilgili verilerin toplanmasına devam edilir. Cohort studies have helped scientists understand the link between smoking and lung cancer, high cholesterol and heart disease, and many other health topics we consider common knowledge today.The most recent cohort study, published in the Journal of the American Medical Association, pooled a number of these high-level epidemiological studies and found no statistically significant increased risk of ovarian cancer with talc use.

    Vaka kontrol çalışması olarak adlandırılan bazı çalışmalar yumurtalık kanseri ve talk kullanımı arasında düşük bir istatistiksel ilişki olduğunu göstermişse de, benzer desendeki başka vaka kontrol çalışmaları talk kullanımı ve yumurtalık kanseri arasında ilişki olmadığını göstermiştir. Uzmanlar bu tip çalışmaların sonuçları tutarsızlık gösterebildiği ve bu çalışmaların ortaya koyduğu düşük pozitif sonuçların nedeni çalışmanın tasarımındaki sınırlılıklar olabildiği için vaka kontrol çalışmalarına şüpheyle yaklaşıyorlar. Bu çalışmaların içerdiği sınırlılıklar, bir hastalığa sahip kişilerin kendilerinin herhangi bir risk faktörüne maruz kalma yoğunluklarını, hasta olmayan kişilere göre daha fazlaymış gibi değerlendirme olasılığı olarak tanımlayabileceğimiz “hatırlama yanlılığını” içermektedir. Bu vaka kontrol çalışmalarında, kadınlar yumurtalık kanseri olduklarını bilirler ve bu kötü hastalığa neden yakalandıkları konusunda önemli olabilecek her şeyi hatırlamak için daha yoğun çaba harcarlar. Bu da yapay olarak kansere yakalanan kadınların daha fazla talk pudrası kullanmış oldukları şeklinde görünebilir. Halbuki bunun nedeni, bu kadınların yıllar içindeki kadınsal hijyen alışkanlıklarını daha iyi hatırlamalarıdır. Geniş kapsamlı ve prospektif çalışmalar, kısmen kadınlar gelecekte yumurtalık kanserine yakalanacaklarını bilmediklerinden çok daha güvenli olarak kabul edilirler ve bu çalışmalarda talk pudrası kullanımı ile yumurtalık kanseri arasında genel bir ilişkiye rastlanmamıştır.

    Akciğer Zarı Kanseri: Akciğer zarı kanseri daha çok asbeste maruz kalma ile ilişkilendirilen bir kanser türüdür. Asbest çevrede doğal olarak mevcut olan bir mineraldir ve havada küçük miktarlarda asbest lifi her zaman bulunur.

    Kozmetik amaçlı talkın solunmasının akciğer zarı kanserine neden olduğunu gösteren somut bir bilimsel çalışma bulunmamaktadır. Öte yandan, talk madenciliği ve öğütme gibi işler gereği her gün talka maruz kalan binlerce kişiyle yapılan çeşitli çalışmalar, yüksek seviyede talka maruz kalmanın kişinin akciğer zarı kanserine yakalanma riskini artırmadığını göstermektedir.

    Dahası, hastanın akciğerlerine doğrudan talk enjekte edilen ve talk plöredezi olarak adlandırılan tıbbi prosedürün uygulandığı hastalarla ilgili büyük ölçekli raporlarda, hiçbirinde akciğer zarı kanserine rastlanmadığı ortaya konmuştur.

Mahkeme Salonunda

The first high profile trial related to these claims was in 2013, where plaintiffs’ counsel alleged that use of talc-based Johnson’s Baby Powder and Johnson & Johnson’s former product Shower to Shower caused a woman to develop ovarian cancer. Jüri, şirket aleyhine karar vermekle birlikte hiçbir tazminata hükmetmemiştir.

Since then, there have been several additional trials where juries have awarded significant verdicts against Johnson & Johnson, but many of those verdicts have been overturned on appeal.

Following those initial cases, trial lawyers have since shifted their theory, alleging that Johnson & Johnson’s talc contains asbestos. (İlk akciğer zarı kanseri davası 2017 yılının sonbaharında görülmüştür).

These latest claims go back to flawed news stories in the 1970’s that claimed to detect asbestos in talc based on unreliable methodology. After those reports, an investigation by the U.S. Food & Drug Administration, as well as independent testing, contributed to the development of more reliable testing methodologies and confirmed that there was no asbestos in our talcum powder products. Plaintiffs’ attorneys seek to bring back an issue that has already been resolved.

Bir kısmı 1970’li yılların bilgisine dayandırılan bu davaların bazıları halihazırda mahkemede görülmüştür. In the majority of cases that reached a jury verdict, the juries have voted in favor of Johnson & Johnson; in others, juries have not been able to reach a verdict; in a small minority of others, the juries have voted in favor of the plaintiffs— including awarding some very large dollar amounts.

With all of the legal cases and the expectation that trial lawyers would continue to bring additional cases against Johnson & Johnson for years to come, the Company established a separate subsidiary, LTL Management LLC (LTL), in Ekim 2021. LTL is responsible for holding and managing all liabilities related to Johnson & Johnson’s talc litigation in North America. Also in Ekim 2021, LTL voluntarily filed for Chapter 11 bankruptcy, activating a process designed to equitably and efficiently resolve all talc claims in North America for all parties, including anyone who may have current or future legal claims against the Company. Chapter 11 is a well-established and lawful process in the U.S. to bring parties together to negotiate a resolution to litigation.

On 4 Nisan, 2023, LTL re-filed for voluntary Chapter 11 bankruptcy protection in the U.S. Bankruptcy Court for the District of New Jersey to obtain approval of a reorganization plan that will equitably and efficiently resolve all claims arising from cosmetic talc litigation against the Company and its affiliates in North America. The re-filed case addresses concerns cited by the Court of Appeals for the Third Circuit, which dismissed LTL’s initial bankruptcy on legal grounds in a Ocak 2023 ruling. LTL’s re-filed case, and the proposed plan announced in Nisan 2023, is supported by 60.000 current claimants.

Most recently, on 20 Nisan, 2023, the Bankruptcy Court authorized a preliminary injunction to extend the stay on pending cases in the Company’s talc litigation in North America. The stay will remain in place until 15 Haziran, 2023, providing additional time for the parties to reach a permanent resolution.

LTL is working closely with the plaintiffs’ lawyers to continue building consensus for LTL’s Plan of Reorganization.

Ayrıntılı Bakış

  • Davacı Avukatları İddialarını Şüpheli Bulgulara Dayandırıyor

    Numerous leading independent institutions, laboratories, universities and governmental agencies have all investigated this issue since the 1970s and concluded that there is no asbestos in our cosmetic talc products.

    Peki tüm bu testlere rağmen, davacı avukatları ürünlerimizde asbest olduğunu nasıl iddia ediyor?

    İddialarını bağımsız üçüncü taraflarla çelişen şüpheli bulgularla desteklemek için, parayla tuttukları tanıkların ifadelerine güveniyorlar.

    These same witnesses include individuals who, before they were hired to testify against Johnson & Johnson, had testified under oath that that asbestos in cosmetic talc was "an urban legend."

    Örneğin, tanıklar talkı test etmek için kusurlu bilimsel yöntemler kullanabilirler. Tanıklardan biri bulduğu şeye asbest “olmamasına rağmen” asbest diyebileceğini kabul etti.

    Bir başka örnekte ise, kirleticinin test şişelerine şişeler satın alındıktan sonra bulaşmış olabileceği ihtimali ortaya çıktı. Bir tanık, market rafından aldığı dört şişe Johnson’s Baby Powder'ı test etti. Bütün şişelerin test sonucu negatif çıktı. Ancak başka kaynaklardan gelen şişeleri, ki bunların birçoğu doğrudan davacı avukatları tarafından eBay üzerinden satın alınmıştı, test ettiğinde bazı testlerin pozitif çıktığını iddia etti. A California court prevented this witness from presenting this evidence at trial because they could not confirm the samples were not contaminated.

    Davacı avukatlarının Johnson’ın kullandığı talkın akciğer zarı kanserine neden olduğu yönünde tanıklık etmesi için şu an tuttukları bir başka tanık ise, daha önceki davalarda Jonhson ürünlerindeki talkın akciğer zarı kanseriyle bir ilgisi olmadığını gösteren çalışmaların kesinlikle güvenilir olduğu yönünde ifade vermişti.

  • Davacı Avukatları Geçmişe İlişkin Belgeleri Yanlış Nitelendiriyor

    On yıllardır tekrarlanan ve hem resmi hem de endüstriyel standartların ötesine geçen test kayıtlarımız, Johnson tarafından kullanılan kozmetik amaçlı talkın asbest içermediğini tutarlı biçimde gösteriyor.

    Ancak davacı avukatları şirketimize ait belgeleri bağlamları dışında sunarak kasıtlı olarak kafa karışıklığı yaratıyorlar. Ürünlerimiz üzerinde yapılan ayrıntılı test kayıtlarına rağmen, geçmiş ait belgelerin bir bölümü cımbızla ayıklanarak daha önce asbest bulgusu olduğunu gösterdikleri iddiasıyla mahkemeye sunuldu. Genelde bu belgelerin Johnson & Johnson ürünlerinde kullanılan talkla uzaktan yakından alakası yoktur. Örneğin asbest varlığını gösteren bir belgeye dikkat çekiyorlar. Oysa o belge asbestin sadece endüstriyel malzemelerde kullanılan talkla ilgili olduğunu net biçimde açıklıyor. Yine benzer biçimde, Johnson & Johnson numunelerinin asbest içermediğini ortaya koyan bir belgeyi yok sayarak, kime ait olduğu belirlenemeyen ticari talk numunelerinde asbest olduğunu gösteren bir belgeye atıfta bulunuyorlar. Yine, numunelerde asbest olduğunu gösteren bir belgeye işaret ediyorlar ama bu belgedeki numunelerin test amacıyla asbest ile bilerek kirletildiği gerçeğini görmezden geliyorlar.

  • Davacı Avukatları Komplo Teorilerine Prim Veriyor

    Davacı avukatları Johnson & Johnson’da bizim asbestle kirlendiğini bildiğimiz ürünleri kasıtlı olarak sattığımız gibi bir komplo olduğunu iddia ediyorlar. Bu iddia doğru değildir. İşin aslı, bu suçlamanın doğru olması için, ürünlerimizi test eden onlarca federal ve eyalet düzeyinde resmi kurumun, bağımsız laboratuvarın, bilim insanının, önemli üniversitenin de 50 yıl boyunca bu bilgiyi gizli tutmak için planlı biçimde bizimle birlikte hareket etmiş olmaları gerekirdi.

Bu davalarda 5.000’den fazla belge kanıt olarak kabul edildi. Kararınızı vermek için sizi kanıtları incelemeye davet ediyoruz.

Sorumluluk Reddi:

Johnson & Johnson bu sitede bir veya daha fazla Johnson & Johnson şirketi tarafından mahkemelerde delil olarak kullanılmış belgeleri halka açık olarak yayınlamaktadır. Bazıları hala gizli ibaresi taşıyor olsa da, mahkemeye sunulmuş olan bu belgeler gizli değildir. Bu belgeleri mahkemede kullanıldıkları biçimleriyle sunmaya çalıştık (ör. vurgulanmış kısımlar ve/veya diğer işaretli kısımları değiştirmeden) ve bu biçimler şirketin bu belgeleri nasıl koruduğunu yansıtmayabilir. Bu İnternet sitesi düzenli aralıklarla güncellenecektir.

Powered by Translations.com GlobalLink OneLink Software